Aronya Çayı 100 gr

Açıklama

Aronya, Kuzey Amerika kökenli bir bitki olmasına karşın günümüzde ülkemiz de dahil olmak üzere pek çok noktada yetiştirilebilen bir bitki ve çoğunlukla meyvesi için bu isim kullanılıyor. Çeşitli şekillerde kullanılabilen aronya, genel olarak keskin ve kekremsi bir tadı olduğu için doğrudan tüketilmek yerine çay formunda kullanılıyor.

Aronya meyvesi doğrudan taze taze tüketilebileceği gibi çay olarak veya çeşitli reçellerde, hamurişi gıdalarda ve yemeklerde malzeme olarak kullanılabilir. Meyvenin sağlığa pek çok faydasının olduğu söyleniyor ve bunlar arasında kanser karşıtı özellikler de bulunuyor.

Aronyanın ve aronya çayının sağlığa bu faydalarının en temelinde içeriğinde bol miktarda bulunan polifenol adlı bileşenler yer alıyorlar. 2015 yılında yapılan bir değerlendirmede geçmiş çalışmalardaki verilere bakıldığında 143 bitkiden en çok polifenole sahip olan aronya olmuş.

Bu nedenle aronya çayının faydaları ve özelliklerini en iyi şekilde anlamak üzere meyvenin sağlık üzerindeki etkilerine ve bunların kanıtlarına kısaca bir göz atalım. Ayrıca aronyanın besin değerleri de bu konuda bir fikir verecektir.

Aronyanın Sağlığa Muhtemel Faydaları

Kanser Karşıtı Özellikler

2004 yılında yapılan bir çalışmada üzümü, aronya ve çay üzümünün ekstrelerinin kolon kanserinin gelişimini önleme konusundaki etkileri incelenmiş. Çalışmaya göre tüm ekstreler kanser hücrelerinin büyümelerine engel olmuşlar ancak aronyanın etkisi en yüksek düzeyde olmuş.

2009 yılındaki bir çalışmada ise aronya ekstresinin meme kanseri ile bağlantılı hücre hasarını azaltabildiği görülmüş. Çalışmanın yazarları aronya ekstresinin meme kanserine sahip olan insanlarda koruyucu etkiler gösterebileceği kanısına varmışlar.

Diyabet Karşıtı Etkileri

Araştırmalar aronyanın diyabet karşıtı etkilerini destekliyor gibi görünüyorlar. 2015 yılındaki farelerle yapılan bir çalışmada aronya ekstresinin bağışıklığı güçlendirebildiği, bunun yanında diyabetle bağlantılı inflamasyonu azaltabildiği görülmüş.

2012 yılındaki bir çalışmada ise insülin direncine sahip fareler ele alınmışlar ve aronya ekstresinin insülin direnci ile çeşitli düzeylerde savaştığı görülmüş. Bu sonuç nedeniyle diyabetin, yani şeker hastalığının gelişimini önleme konusunda bir potansiyele sahip olduğu söylenebilir.

2016 yılındaki bir çalışmada ise kan şekeri düzeyleri ve obezitenin aronya ile pozitif yönde bir değişim gerçekleştirdiği belirtiliyor.

Organ Sağlığı

2016 yılındaki bir çalışmada aronya meyvesi suyunun karaciğer hasarına sahip fareler üzerindeki etkileri incelenmiş. Araştırmacılar aronya suyunun karaciğer hasarının şiddet ve belirtilerini azalttığını keşfetmişler.

2017 yılındaki benzer bir çalışmada ise aronya suyunun farelerde karaciğer hasarına karşı koruyucu etkiler gösterdiği belgelenmiş. Çalışmanın yazarları bu etkinin aronyanın antioksidan içeriğinden kaynaklanabileceğini belirtiyorlar.

2017 yılından başka bir fare deneyinde ise aronya suyunun mide dokusunda hasar olan farelerde belirtilerin şiddetini azaltmaya yardımcı olduğu belirtiliyor. Bu çalışmada aronyanın midedeki mukus üretimini arttırmış olabileceği belirtilirken, aynı zamanda oksidatif stresle savaşa da yardımcı olabildiği belirtiliyor.

Damar Sağlığı

2015 yılındaki bir çalışmada aronyanın koroner damar hastalıklarına karşı koruma sağlayabileceği keşfedilmiş. Aronyanın damarlar içerisinde biriken plaklara karşı koruma sağladığı belirtiliyor.

Hem aronya hem de çay üzümü bitkilerinin ekstresi dokuların rahatlamasına yardımcı olmuş ve bu da kan akışında iyileşmeler sağlamış. Bu önemli bir nokta çünkü pek çok kalp damar hastalığı damarların sertleşmesi ve bunun sonucunda genişlemekte zorlanmaları sonucunda ortaya çıkıyor. Ayrıca damarların genişleyebilir halde kalmaları tansiyonun düşmesine de yardımcı oluyor.

Test edilen üç ekstre içerisinden aronya en güçlü olanı olmuş. Bu nedenle araştırmacılar damar hastalıklarının tedavisinde meyve ekstrelerinin kullanımının avantajlı olabileceğini belirtiyorlar.

2013 yılındaki bir çalışmada da bu bulgular desteklenmişler. Araştırmacılar aronyanın tansiyonu düşürme konusunda etkili olduğunu ve damarlardaki tansiyon yüksekliği ile savaşta destek olabildiğini belirtiliyorlar.

Bağışıklık Sistemi

Aronyanın bağışıklık sistemini destekleyebilen immunomodülatör etkileri mevcut ve meyveden elde edilen ekstrenin zararlı bakterilerin aktivitelerini azaltabildiği, bakterilerin ürettiği biyofilmin oluşumunu azaltabildiği ve ayrıca viral hastalıklar ile savaşabildiği belirtiliyor. Özellikle E.coli ve Bacillus cereus gibi bakteri türlerine karşı etkili görünüyor. Bunun yanında içeriğindeki ellajik asit ve myricetinden dolayı influenza virüsüne karşı da koruma sağlayabilir.

Aronyanın Besin Değerleri

Aronyanın besin dengesi yetiştirilme ve tüketime hazırlanma şekline göre değişiklik gösterebilir. Ancak diğer orman meyveleri gibi aronya da besinler bakımından oldukça zengin. Aşağıda bunların miktarını görebilirsiniz:

Vitaminler

C vitamini: 137-270 mg/kg

folat: 200 μg/kg

B1 vitamini: 180 μg/kg

B2 vitamini: 200 μg/kg

B6 vitamini: 280 μg/kg

niasin: 3000 μg/kg

pantotenik asit: 2790 μg/kg

tokoferoller: 17.1 mg/kg

K vitamini: 242 μg/kg

Mineraller

sodyum: 26 mg/kg

potasyum: 2180 mg/kg

kalsiyum: 322 mg/kg

magnezyum: 162 mg/kg

demir: 9.3 mg/kg

çinko: 1.47 mg/kg

Bu veriler meyvenin taze halinden elde edilen besin değerleridir.

Aronya Beslenmenize Nasıl Eklenebilir?

İnsanlar aronya meyvesini pek çok şekilde tüketiyorlar ve hem taze hem de suyu çıkarılmış olarak kullanılabiliyor. Ayrıca pek çok hamurişinin içerisinde bulunabildiği gibi besin takviyesi formunda da kullanılabiliyor.

Aronya meyvesini hem kurutarak hem de yaş haliyle çay yapmakta da kullanabilirsiniz. Bu şekilde tüketimi özellikle ağır ve kekremsi tadının azaltılması konusunda faydalı olacaktır.

Muhtemel Riskler ve Yan Etkileri

Aronyanın genel olarak keskin ve ağzı kurutan bir tadı vardır. Bu da bazı insanlar için rahatsız edici olabilir ancak herhangi bir sağlık riski barındırmaz.

Onu tüketmeye dair belgelenmiş herhangi bir risk bulunmuyor ancak aronyaya alerjiniz olması mümkün ve bu nedenle ilk defa tüketecekseniz öncelikle düşük miktarlar ile başlamanız önerilir.

Sonuç Olarak

Aronya besin yoğun bir meyvedir ve pek çok mineral ile vitamine sahiptir. Bunlar arasında özellikle çinko, magnezyum, demir, C vitamini, B vitaminleri ve K vitamini önemlidir.

Meyvenin tam besin değeri yetiştirildiği yere ve aynı zamanda hazırlanma şekline göre değişim gösterecektir.

Araştırmalara göre kanser hücrelerinin gelişmeleri üzerinde olumsuz etkilere sahip ve bedene hasar vermelerine de engel olabiliyor. Ayrıca insülin ve bağışıklık sistemi üzerinde de pozitif etkilere sahip. Bu etkiler özellikle diyabet ve prediyabete sahip olan insanlar için kıymetli olabilirler.

Araştırmacılar aronyanın karaciğer üzerinde de koruyucu etkilerinin olduğunu, aynı zamanda mide problemlerinin belirti ve hasar miktarını da azaltabildiğini belirtiyorlar.

Aronya aynı zamanda tansiyonu düşürme ve damarları rahatlatma konusunda da hayli etkili. Bu nedenle gelecekte damar hastalıklarının tedavisinde kullanımı olanaklı olabilir.

Meyvenin sağlığa zararlarına dair herhangi bir kanıt bulunmuyor ancak özellikle yaş tüketiminde ağzı kurutan kekremsi tadını bazıları rahatsız edici bulabilir.